Sabri Ülker Vakfı Maymun Çiçeği ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı
Maymun Çiçeği Hastalığı ve Güncel Durumu
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), uluslararası anlamda önemli bir halk sağlığı acil durumu olarak değerlendirilen maymun çiçeği (Mpox) hastalığı ile ilgili yeni bir tavsiye görüşü açıkladı. Afrika ülkelerindeki vaka sayısı 14 bini aşarken, hastaların büyük bir kısmı birkaç hafta içerisinde iyileşmiş olsa da, şu ana kadar 524 ölüm kaydedilmiştir. Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. F. Nur Baran Aksakal, bu hastalıkla ilgili önemli bilgileri paylaştı.
Maymun çiçeği virüsü, ilk kez 1958 yılında Danimarka’da araştırma amaçlı tutulan maymunlarda çiçek benzeri bir salgın çıkmasıyla fark edilmiştir. İnsan üzerindeki ilk vakası ise 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde tespit edilmiştir. Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarında özellikle 15 yaş altındaki çocukları etkileyen bu hastalığın sıklığı tam olarak bilinmemekle birlikte, her yıl birkaç yüz vaka kaydedilmektedir. Afrika kıtasından enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınan maymun çiçeği, az sayıda insanı etkilediği için aralıklarla gündeme gelmiştir. Ancak 2023 yılı itibarıyla, bildirilen maymun çiçeği vakalarında önemli bir artış gözlemlenmiş ve Afrika ülkelerinden bildirilen vakalar geçen yılın toplamını aşarak 14 bini geçmiştir. Bu durumla bağlantılı olarak 524 ölüm kaydedilmiştir.
Maymun Çiçeği Belirtileri
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. F. Nur Baran Aksakal, maymun çiçeği virüsünün enfekte vahşi hayvanlarla doğrudan temas yoluyla bulaşabileceğini, enfekte kişilerin kullandığı giysi, yatak takımları ve havlular aracılığıyla da yayılabileceğini belirtmiştir. Ayrıca, endemik bölgelerde enfekte yabani hayvanların avlanması, işlenmesi veya tüketilmesi sonucunda da hastalığın bulaşabileceği ifade edilmiştir.
Aksakal, hastalığın belirtilerini şu şekilde açıklamıştır: “Maymun çiçeği hastalığı belirtileri, virüse maruz kaldıktan 1-21 gün sonra ortaya çıkmaktadır. İlk 5 gün içinde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik gibi semptomlar görülür. Bu belirtiler genellikle 2-4 hafta sürer ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha uzun sürebilir. Hastalığın başlangıcında ciltte döküntüler meydana gelir; bu döküntüler genellikle yüz, kollar, bacaklar, avuç içleri, ayak tabanları, ağız içi, genital bölgeler ve gözlerde görülür. Bu süreç genellikle 2-4 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebileceği gibi, zatürre, sepsis, ensefalit veya görme kaybı gibi komplikasyonlar da gelişebilir.”
Maymun Çiçeğinde Tedavi Yöntemleri
Hastalığın tedavisinde, çiçek hastalığı için geliştirilen antiviral ilaçların semptomları hafifletebilecek bir seçenek olarak kullanıldığını belirten Aksakal, “Maymun çiçeği virüsü için henüz özel bir tedavi bulunmamakta, hastalık genellikle semptomatik tedavi ile yönetilmektedir. Suçiçeği ile benzerlik gösterse de, suçiçeği genellikle 2 hafta içinde iyileşirken, maymun çiçeğinin iyileşme süresi 2-4 hafta arasında değişmektedir.” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Aksakal, tedavi yöntemleri ve aşılama seçeneği hakkında şunları eklemiştir: “Maymun çiçeğinde görülen cilt döküntülerinin bakımı, lezyonların kurumasını sağlamak veya gerektiğinde nemli pansumanlarla bölgeyi korumak gibi yöntemleri içerebilir. Ayrıca ağız gargaraları ve göz damlaları gibi semptomatik tedaviler de kullanılabilir. Bakteriyel enfeksiyon gelişebileceğinden, bu tür enfeksiyonlar uygun antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Aşılama, hastalığın kontrol altında tutulmasında kritik bir rol oynamaktadır. Geçmişte çiçek hastalığına karşı yapılan aşı, maymun çiçeği virüsü enfeksiyonlarına karşı yüzde 85 oranında koruma sağlamaktadır. Günümüzde mevcut olan modifiye edilmiş aşılar sınırlı miktarda bulunmaktadır ve bu nedenle sadece risk altındaki bireylere uygulanmaktadır. Maymun çiçeği virüsü tedavisinde önleyici tedbirler ve destekleyici bakım, hastalığın seyrini iyileştirmek için en etkili yöntemlerdir.”